Sesler var... Yukarılardan gelen sesler... Tanımadığımız. Anlamadığımız. Çoğumuzun korktuğu sesler. Bilinmeyenden korkma alışkanlığımız. Bir kez, bir isimle kodlayınca sonrasında tembelleşen zihnimiz.
Gök gürültüsü (!) Utandım. Haya ettim. Birazda kabaca buldum. Niye/neden/ne zaman/niçin/nasıl ve kim bu ismi verdi? "Gök gürültüsü" O, müthiş sese neden gürültü denildi? Düşündüm.... Gürültü kelimesi pek de olumlu çağrışım yapmıyordu, içimizde ve beynimizde. Bu müthiş sese hashas olan insanların durumu "Astrophobia" gibi bir fobi ismi bile almıştı.
Dünyanın ve belki evrenin tek sahibi gibi düşünmemiz.... Herşey bizimmiş gibi davranmamız... 7 kat gökleri unutmamız. Üst komşularımız. 7 kat yerleri unutmamız. Alt komşularımız. 7 delik ile kafamızdan etrafa açılan algılarımız. Ve bunları hakikaten kullanmamamız. Ve 7 nefs mertebesiyle iniş ve çıkışı bırakıp, bir yere çakılmamız. 7 renk gökkuşağını kapatan, duvarlarımız, çatılarımız. 7 iklimi kaybettiren yaşantılarımız.
Bunların hepsi bir rezonans, uyum, ahenk, sistem, birlik. 'Gök gürültüsü' sözüne henüz bir alernetif isim bulamadım. Acizim bilemedim. Ancak bunun gürültüden başka birşey olduğunu gerçekten hissettim. |