Aslında daha rahattı. Koltukları daha genişti. Daha az sallıyordu. Daha konforlu, hızlıydı. Adı üzerinde hızlı trendi. Arifiye'den, Ankara'ya 2,5 saatte götürüyordu. Evet bilet bulamadım, ama bundan da memnun oldum. Ve yine yıllarımın emektarı Sakarya Vib' ten bilet aldım. Memnundum... Aşti' ye gitmeye de razıydım...
Sonra anladım. Neden bunca avantajına rağmen hızlı tren değil de otobusü seçmiştim...
Tren vagonunun içindeki yolcuların yarısının yüzü birbirine dönük oluyor ve her an gözüme ayrıntı takılıyordu. Otobüste tüm koltuklar arka arkaya dizili ve gözüm sadece yolda ve menzildeydi. Yolun akışını, kıvrılışını, duruşunu görebiliyordum. Yolcu kadar yolun kendisi de oluyordum...
Tren de tüneller sebebiyle aydınlatma amacıyla lambalar sürekli yanıyordu. Ve yolcuların akisleri sağlı sollu camlara yansıyordu. Vagon içindeki yolcu sayısının üç katı görüntü doluyordu... İçerisi çook kalabalık oluyordu... Ve zaten kalabalıktan yorgun gönlüm dinlenmek istiyordu. Otobüs de ise yolun kendisi ve belki sadece çok az şey görünüyordu...Anladım...
Anladım.... Yaptığımız her seyahat gittiğimiz yere değil, aslında kendimize yapılıyordu. |