Yol aydınlıktı. Yol güneşliydi. Pırıl pırıl. Üç şeritti. Etraf yeşillikti. Manzara müthişti. İlerliyorduk. Gidiyorduk keyifle.
Sonra karanlık oldu. Hız kesildi. Güneş yoktu. Sahte ışıklar. Manzara kayboldu. Sadece geniş tabutvari duvarlar. Radyo bile yayın alamıyor. Ve radyoda anons: Bolu Dağı tünelindesiniz.. Görüş alanı dar. Karanlık. Titrek farlar ile aydınlanan yol. Gittikçe biren yol.
Sonra gözleri kamaştıran bir aydınlık. Tünel bitmişti. Yol kısalmıştı. Değmişti bu karanlığa. Karanlık tekrar ışığa kavuşturmuştu.
Bolu dağını aşmıştık. Ama içinden. Bir zamanlar Köroğlu'nun aştığı gibi değilse de... Şimdinin gelişmiş yol yapım çalışması ile... Dağları denizleri aşan insan neyi aşamazdı ki? Aşardı... Yeterki istesin. Yeterki istesin. |